29 Temmuz 2020 Çarşamba

6. Seni Yeneceğim Okuduğum Şehir!



“Göbek bağını, mühendisliğin bahçesine gömsün de;
                                     on sene mezun olamasın velet!"
 

        Ahh, Mersin!

        Otobüs, MEŞOT' a girdi. Kendi peronunda durdu.
        Kapı açıldı. Muavinin ardından Cumali indi.
        Birlikte yolculuk yaptığı; Adana' ya kızını ziyarete gelen 'yolcu amca' dan aldığı kasket ve ceketle bağırdı:
        "Seni yeneceğim okuduğum şehir!" Yolcu amca otobüsten indi. Ensesine yapıştırdı.
        "Ver ulan kasketimi!"
        "Ahh!"
        "Ağız tadıyla bir uyuyamayacak mıyız? Ceketi de çıkar ulan!"
        "Al, hepsini al! Yolculuğunda hiç çekilmiyor!"
        "Konuşma, deyyus!" Amca, eşyalarıyla birlikte uzaklaştı.
Cumali:
        "Ayrıca, kulaklığın ve takma dişlerin olmayınca sen bir hiçsin bey amca!"
        "... "
        "Ya, duymazsın tabi! Tasarruf yapacağım diye pili çıkarıyorsun sonra ara ki bulasın!"
          
        Mazlum ve Ökkeş, minibüs ile otogardaydı. Yolcularıyla birlikte! 
Ökkeş:
        "Cumali! Tatlım buradayız!" Cumali, arkadaşlarına koştu.
        "Vay, vay, vay! Kimleri görüyorum kimleri!"
Mazlum:
        "Yeni sezon, yeni umutlar! Hepimize hâyırlı olsun!" Alkışlayıp, sıkıca sarıldılar. 
Yolcuların feryâdı duyuldu:
          "Hadi kardeşim işe geç kaldık!"
Cumali:
         "Kusura bakma birader! Beni karşılamaya geldiler!"
Yolcu:
         "Hoş geldin kardeşim de, bizi de anla yani!"
Yolcu 2:
         "Sen yine iyisin! Durakta eğilip 'stattan geçer mi?' diye soracaktım, aldı otogara getirdi. Ulan hani stat, lanet şofer?" Mazlum:
         "Tamam kalkıyoruz! Herkesi istediği yere bırakacağım. Atla Cumali!"
               
         Minibüs!

Cumali:
         "Ön koltuğu, bozuk paraları... Ayaktaki yolcuyu bile özlemişim, be!" 
Travesti:
         "Biz de seni özledik anam!"
Cumali:
         "Eyvallah dayı!"
         "Dayı mı? Ne dayısı ulan! Kadınım ben kadın! Hanımefendi diyeceksin bana!" Cumali' nin koltuğuna atıldı. Kollarını arkadan boynuna doladı. Cumali:
         "Ah! Özür dilerim, sesinden çıkaramadım! Boynum kırılacak emmi!"
         "Emmi ne ulan? Tutmayın beni! Poliss, poliss!"
Yolcu:
         "Yapmayın Bülent Bey!"
Travesti:
         "Durdurun minibüsü! İnceemm, inceemm!" Minibüs sağda durdu. Yolcuyu indirip yoluna devam etti.

Ökkeş:
         "Artık minibüs emrinde! Durakta el kaldırman yeterli."
Cumali:
         "Bende onu soracaktım da canımı kurtarmaktan fırsat bulamadım. Ne iş?"
Mazlum:
         "Müslüm abi sağ olsun! Ücretleri toplaya toplaya tanış olduk adamla. Bir sabah çocuğu hastalanmış direksiyona geçmemi rica etti, bir günlüğüne! O gün bugündür yollardayım."
Cumali:
         "Var ya, Müslüm abiye yedirdiğim parayı karıya kıza yedirmedim! Adam resmen borsada yatırım modeli. Çoluğunu çocuğunu benim sayemde okuttu!" Ökkeş:
         "Müslüm abinin de yeni bebeği oldu. Senin adını vermiş!"
Cumali:
         "Sağ olsun! Göbek bağını mühendisliğin bahçesine gömsün de on sene mezun olamasın velet!"
                
         Öğrenci evi!
                
         Yıllarca paylaştıkları ev, başka bir yüze bürünmüştü.
Cumali:
         "Ne yaptınız oğlum eve? Eşyalar dökülüyordu. Boyası badanası bile yoktu! Perdeler... Avizeler... Bilgisayar bile almışsınız!" Mazlum:
         "Güneş enerjisi bile var. Hem de çift camlı!"
         Eski odasına girdi. Bisküvi kolilerini gördü. "Bu kutularda ne?" 
Ökkeş:
         "Onlar benim! Ayıptır söylemesi, fakültenin kantinini aldım!"
         "Ee?"
         "Senin odayı da depo yaptım?"
         "Siz, neler yaptınız oğlum? Bu ne hız? Parayı nereden buldunuz? Diplomaları kiraya mı verdiniz yoksa?" Mazlum:
         "Denemedik değil! Bizim fotokopici Arif var ya, müşteri bulacaktı, olmadı."
Ökkeş:
         "Yarı yarıya indirim yaptık, yine alan olmadı! Hatta esnafın biri 'Jeoloji diplomasına kira vereceğime, dükkânın önüne masa sandalye atmak için zabıta ile kavgaya girerim daha iyi' demiş!"
Cumali:
         "Şu mesleği bir biz anlamadık! Gençtik, toyduk. 'Mühendislik' i görünce yapıştırdık tercihi! Başına bir baksana ne yazıyor diye, salak kafa!"
Mazlum:
         "Olan oldu. Gelelim sana Cumali! Bak, yol masrafın benden; yeme, içme masrafın da Ökkeş' ten! Diplomayı almak da senden!"
         Cumali, arkadaşlarıyla göze göze geldi.
Ökkeş:
         "Ee, bu sene alabilecek misin diplomayı?"
         Üç arkadaş itişip gülüştü. Yeni maceraların yaşanacağını görür gibiydiler.

----------------------------------------


Sonraki Bölüm!

7.
'Üniversitede İlk Gün!'

Yasin Numan Yılmaz

 


 

 

 

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder